Abdullahpaşa'da Görkemli Seçim Bürosu Açılışı

Milliyetçi Hareket Partisi Abdullahpaşa mahallesinde seçim bürosu açtı. Görkemli bir açılış yapan MHP 1. Sıra adayı Yavuz Temizer mahalle sakinlerine yaptığı konuşmada, yapacakları çalışmaları anlattı.

Milliyetçi Hareket Partisi Abdullahpaşa mahallesinde seçim bürosu açtı. Görkemli bir açılış yapan MHP 1. Sıra adayı Yavuz Temizer mahalle sakinlerine yaptığı konuşmada, yapacakları çalışmaları anlattı.

 

MHP 1.sıra adayı Yavuz Temizer açılışta yapığı konuşmada,” Sizler de takip ediyorsunuz; yorulmadan dinlenmeden çalışıyoruz, koşturuyoruz. Kardeşlerimizle, arkadaşlarımızla, emmilerimizle, bibilerimizle dertleşiyoruz. Elazığ’ı dinliyoruz, Elazığ’la yürüyoruz. Sabah namazından gece yarısına kadar karış karış geziyoruz memleketi. Şükürler olsun, gittiğimiz yerde gülden ağır söz işitmiyoruz. Yüz ekşiten görmüyoruz. Elazığ bizi seviyor, Elazığ bize sahip çıkıyor.

Elazığ’ın bu ilgisi, bu kararlılığı, bu seçimi bir izzet-i nefis meselesi gibi görmesi birilerinin de uykusunu kaçırıyor tabi. Elazığ’ın boyun eğmediğini gördüler. Elazığ’ın artık hesap sorduğunu, hakkını aradığını gördüler. Yalanın artık para etmediğini biliyorlar. Milletin karşısına çıkacak yüzleri yok. Yüzsüzlük yapıp gelseler bile Elazığ’ın bunlara yüz verdiği yok.

Bunlar Elazığ’ın karşısına çıkamıyor ama boş da durmuyorlar. Akşamları otel lobilerine birilerini çağırıp yeni kumpaslar tertipliyorlar. Bir takım idarecileri, başkanları, siyasetçileri kullanarak yeni bir yalan furyası başlatmayı deniyorlar. Baronları devreye sokarak Elazığ’ın iradesini bir kez daha ezmeyi deniyorlar. Kumpasçı elebaşına sesleniyorum buradan: Boş hevesler bunlar. Heeç üstünü başını yırtma. Elazığ kararını vermiş. Baronlarına filan da boşa güvenme. Elazığ’ın yiğitleri senin baronlarının önünde diz çökmez. Varsa Elazığ’a söyleyecek sözün çık söyle. Siyaset otel lobilerinde yapılmaz. Millete gideceksin. Şehrin caddelerinde, sokaklarında gezeceksin. Hesap vereceksin. Özür dileyeceksin bu şehirden özür. Bunları yapamıyorsan çekileceksin. Yarın akşama kadar süre var. Gel hem kendi partine, hem de Elazığ’a bir iyilik yap ve çekil. Çekil bu şehrin yolundan!

Değerli kardeşlerim,

Bu kumpasçı elebaşı yalanlarını izah edemeyince bizi tehdit ediyor aklınca. Mahkemeye verecekmiş. Biz öyle kuru gürültüye papuç bırakmayız evvelAllah. Demirden korksak trene binmezdik. Bizim bir şiarımız var. “Ha kurban olmuşuz bu yolda, ha bayram etmişiz” dedik hep. Buyur aç davanı. Ama bilesin ki bütün Elazığ senden davacı. Biz Elazığ’ın avukatıyız. Elazığ hesap soruyor senden. Çık da savunmanı yap.

Değerli hemşerilerim,

Varsın  baronlarla işbirliği yapsın o. Varsın yalan dolanla yürüsün. Biz maça gidecek para bulamayan işsiz gencimizle, açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edilen asgari ücretlimizle, baronların insafına terkedilmiş taşeron işçimizle, püremanet kardeşimizle yürüyeceğiz. Biz 4/C’lilerle, işçilerle, memurlarla  yürüyeceğiz. O ihalecilerle, mersedesçilerle yürüsün. Biz kontörü kalmamış liselimizle, ürünü para etmeyen çiftçimizle, siftahsız kepenk indiren esnafımızla yürüyeceğiz. Biz, birilerinin kaçak elektriklerinin parasını ödemeye mecbur bırakılan, mahallesinde maaşını çekebileceği bir atm bile bulamayan  emekli emmimizle, bütçeyi denkleştirmek için pazar pazar dolaşan annelerimizle yürüyeceğiz. O şakşakçılarla, taklacılarla, torpilcilerle yürüsün. Biz kpssde hakkı çalınanlarla, mağdurlarla, mazlumlarla yürüyeceğiz. O kibirlilerle, artislerle, havalılarla yürüsün. Biz gariplerle, boynu büküklerle, kimsesizlerle yürüyeceğiz. Ne güzel söylemiş şair:

“Delikanlım, işaret aldığın gün atandan

Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan”

Bizimle yürü Elazıııığ!

O, aha şu taraftaki ablasına güvensin. Biz Rabbimize güveniyoruz. Hasbünallah ve ni’mel vekil. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.

Şimdiiiiiii…

Gelelim proje meselesine. Ne diyorlar: Bunların projesi yok. Valla hemşerim, eğer proje dediğiniz uçaktan indikçe yalan söylemekseee,  bizde yok. Proje dediğiniz Elazığ’a kumpas kurmaksa, o da yok. Proje dediğiniz iş yapmayan vekili terfi ettirmekse, gördünüz o da yok bizde. Proje dediğiniz yerel televizyonların kamerasını görünce car car konuşup mecliste tut yemiş bülbüle dönmekse, ondan heç yoh. Proje dediğiniz 30bin işsiz gencimizle alay eder gibi “Elazığ’da işsiz yok” demekse, Allah korusun. Proje dediğiniz “hastane” diye diye bu şehri hasta etmekse, ondan da yok.

Bir kere aziz hemşerilerim, bunlar yaptıkları işin ne olduğunun bile farkında değiller. Allah aşkına; siz dünyanın hiçbir yerinde koltuğunun altında T cetveliyle gezen vekil gördünüz mü?? Siz dünyanın hiçbir yerinde çizim masasının başına toplanıp proje hazırlayan vekiller gördünüz mü?? Değerli hemşerilerim, milletvekilinin işi proje yapmak değil çözüm üretmektir. Şehrin meselelerini tespit edeceksin, şehrin taleplerini sahipleneceksin, iradeni koyacaksın ve karar aldıracaksın karar! Milletvekilinin yapacağı, mecliste, bakanlıkta, genel müdürlükte Elazığ’ın meseleleriyle ilgili karar çıkartmaktır. Sen vekil olarak üzerine düşen vazifeyi yap, o yatırım kararını bir çıkart da projeyi benim bürokrasideki mühendis meslektaşım kırk kere yapar. Sen bakanına, genel müdürüne, daire başkanına söz geçirip programa iş aldıramıyorsun sonra da kalkıp “proje yok, proje yok” diye milleti kandırmaya çalışıyorsun. Hastane proje yok diye mi bitmiyor? Stad proje yok diye mi yapılmıyor? İçme suyu proje yok diye mi başlamıyor? Uluova, Kuzova proje yok diye mi susuzluktan çatlıyor? Proje var, proje var da; irade yok, niyet yok, beceri yok,  vekil yok…  Memleketin sahibi yok, sahibi… Bakın basit bir örnek vereyim de mesele proje meselesi mi yoksa irade meselesi mi anlaşılsın. Elazığ’ın onlarca yıldır çözülmeyen bir sorunu var, demiryolunun şehrin dışına çıkarılması. Eğim fazla, hat uzun, kamulaştırma bedeli yüksek deyip geçiştiriyorlar değil mi her seferinde? Evet. Peki, bir milletvekili ne yapar bu durumda? Eline metreyi, koltuğunun altına T cetvelini alıp yeni güzergahı belirlemeye mi çıkar? Yoksa, ulaştırma bakanının, devlet demiryolları genel müdürünün tepesine binip, “Bu hat Elazığ’ın dışına çıkacak” diye bir karar mı aldırır? Hangisi vekilin yapacağı iş? Karar aldırmak, değil mi? Niye yaptıramıyorlar? İrade yok, beceri yok, ciğer yok ciğer.

Kalkınma yatırım ortamı oluşturmakla olur. Bunun için irade lazım, kararlılık lazım, adam gibi vekil lazım. Yok illa bir proje söyle diyorsanız söyleyeyim. Bizim ilk işimiz Elazığ’a ayak bağı olmuş bu beceriksizleri diskalifiye etmek. Bunları siyasetten men edin, bakın Elazığ’ın yolu nasıl açılıyor.

Biz bunları yapacağız değerli kardeşlerim. Bizim olduğumuz mecliste kimse Elazığ’ın hakkını yemeyi aklının ucundan bile geçiremez. Dar ederiz o meclisi onlara. Biz gidip mecliste hesap soracağız, gelip Elazığ’da hesap vereceğiz. Elazığ’ın hakkını da sökeee sökeee alacağız. Vekillik bu. Yapamadın kardeşim derse Elazığ, 1 yıl sonra gelip mazbatayı yırtarız, şüpheniz olmasın. Parmakçı olmayız biz.  Telefon hep açık kalacak, maaşlar gençlerimize burs ve düşük gelirli kardeşlerimize umre olarak dönecek. Verin yetkiyi, en güçlü şekilde gönderin, yapın MHPyi Elazığ’da birinci parti. Yapamazsam gelin yapışın yakama. Hanımefendiler, dip bucak temizliği size ait, ona göre. Çok güzel günler geliyor Allah’ın izniyle. Şafak 44.

Değerli Abdullahpaşalılar, 3 aylar başladı biliyorsunuz. Bu vesileyle biz de Efendimizin duasını tekrar edelim: Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.