ALTAN TAN KOVANCILARDA CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRIDA BULUNDU

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan Seçim çalışmalarına katılmak üzere geldiği Elazığ'da Palu, Kovancılar ve Karakoçan'da seçmene seslendi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan Seçim çalışmalarına katılmak üzere geldiği Elazığ’da Palu, Kovancılar ve Karakoçan’da seçmene seslendi.

Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır Milletvekili Altan Tan 7 Haziran’da yapılacak genel seçimleri çalışmaları için geldiği Elazığ’da, Elazığ’ın Palu, Kovancılar ve Karakoçan ilçelerini ziyaret etti.

Altan Tan’a HDP Elazığ Milletvekili adayları Orhan Demirbağ, Türkan Bingöl, İbrahim Bingöl, Ali Cemal Zülfikar, HDP Elazığ Eş Başkanları, DBP Elazığ Eş Başkanları ve çok sayıda partili eşlik etti.

İlk ziyaretini gerçekleştirdiği Palu ilçesinden halka seslenen Altan Tan ve beraberindeki heyet daha sonra Kovancılara geçti.

Burada Hükümet’e ve Cumhurbaşkanına yüklenen Tan” Karakoçanlılar bir belediye başkanı çıkardı, sıra sizde siz’de bir milletvekili çıkarınız ki durum eşitlensin” dedi. 

ARTIK HALK KAN DÖKÜLMESİNİ İSTEMİYOR

Tan Konuşmasında, Bu seçimlerde halkımız ayakta, az önce palu’da da söyledim, Cumhurbaşkanı hava atıyor, başbakan hava atıyor, dört yüz milletvekili çıkarıyoruz diyorlar, başkanlık getireceğiz diyorlar, HDP’de barajın altında kalıyor diyorlar, ama ne hikmetse bu dört yüz milletvekili çıkaranların suratı bir karış ama kovancılar gülüyor. Kime gülüyor, onlara gülüyor, diyorlar’ki bakın başbakan olmuşsunuz, Reisi Cumhur olmuşsunuz bu hesabı kitabı doğru dürüst yapın, başkan olarak yola çıktınız ne oldu, iktidar da gidiyor, başbakanlıkta gidiyor. Tabi böyle hesap kitap bilmezsen aklın bir karış havada olursa dört yüz milletvekili dersen vatandaş da derki “atma recep atma”. Sizde bunların cevabını vereceksiniz. Çünkü halk kavga istemiyor, halk artık kan dökülsün istemiyor, halk ülke dışında, yurt dışında senelerdir mülteci durumunda olan kardeşlerinin gelmesini istiyor, Kürtler diyor ki artık biz bu işi kanla değil oyla demokrasiyle konuşmayla diyalogla, Ankara’da o meclisin içinde bitireceğiz diyor. Peki bizim çok bilmiş başbakanla Reisi Cumhur ne diyor, biz bunları barajın altına indirelim, hile ile hurda ile oy çalarak altmış tane milletvekilini çalalım iktidara devam edelim, “Yav hırsızdan başbakan, reisi cumhur olur’mu” böyle bir şey olur mu ?, anti demokratik yollarla bir iktidarın kimseye hayrı olur mu? Mazlumun malı zalime hayır eder mi? Burnundan çıkar burnunda. Peki bu halk bu altmış milletvekilini sana yedirir mi?,  altmış milletvekili ayakkabı kutusuna sığar mı? Sığmaz ve sizlere zehir olur. Bunlarda şu kadar akıl olsa HDP ye ne diyecekler biliyormusunuz ?, biz meclisten çıkıp gitsek bizim elimizden kolumuzdan tutum yalvararak meclise sokmaları lazım, biz meclisin dışında mı olsak iyi içinde mi bunun hesabını yapamıyorlar” dedi.

GEL KURAN-I ARAMIZDA HAKEM YAPALIM

Tan şöyle devam etti; şimdi köşeye sıkışmışlar ne yapacaklarını bilmiyorlar, bağırıyorlar, çağırıyorlar, küfür ediyorlar, ellerinde hiçbir şey kalmadı çünkü, sen gerçekten Müslüman olsaydın, insan haklarına, millet haklarına sadık olsaydın sen bu meseleyi çözüp bitirirdin, elinde Kur-an ile geziyor, Marmaris’te ise şortla geziyorlar, böyle Müslümanlık olur mu ?, elinde Kur-an cebinde Kenan Evren darbe yasası, ikisi bir arada olur mu?, diyelim’ki sen Avrupa birliğini kabul etmiyorsun, liberal demokrasiyi kabul etmiyorsun, hakkı hukuku kabul etmiyorsun, Kur-an’a inanıyorsan, o zaman gel Kur-an’ı aramızda Hakem yapalım hakem. Allah kur-an’da insanlara ne hak vermişse gel sende o hakları ver, gel buna göre bir hukuk yolu ver.

GEL SÖZ VER, OYUMU SANA VERECEĞİM

Ben 5-6 gündür bunlara meydan okuyorum, diyorum ki gel kardeşim bizi din ile kandırma, her ortamda şunu diyorlar bu Kürtlerin hepsi Dinsiz, Zer düştür, Ermenidir, yav kardeşim bu Ermenilerin hakkı yok mu?, İslam dinine göre, Kur-an’a göre, peygamber efendimizin hadislerine göre insanında, hayvanında bitkininde suyun da toprağın da hakkı vardır. Buradan tekrar çağrı yapıyorum, bak kardeşim sen hakikaten Müslüman isen gel bunların kavim haklarını, milli haklarını, şahsi haklarını tanı, alevi, suni, Kürt, Türk, Arap, Müslim, gayri Müslim hiç birini bir birinden ayırma, cenab-ı hak bütün hepsinin rızkını veriyor, gel bunların da hakkını hukukunu tanı. Buradan ona bir çağrı’da bulunuyorum, gelin bir pazarlık yapalım varmısınız, biz her şeyden vaz geçtik, sen çık televizyonlarda milletin önüne deki bu memlekette hakkı yenilen herkesten özür diliyorum, ben bütün Kürtlerin ve bu toplulukların hakkını vereceğim, tanıyacağım, yeni bir anayasa yapacağım, ana dilde eğitim hakkını vereceğim, bölgesel yönetim serbest olacak, Kürtçe kamusal alanda da resmi dairelerde de serbest olacak, cem evleri, tekkeler, medreseler hepsi açık olacak, fakir, zengin, köylü, işçi, memur kısacası hiç kimsenin hakkı yenilmeyecek, Kuran-i Kerim üzerine yemin et söz ver, ben ve arkadaşlarım da bu gece istifa ediyoruz, oyumuzu da sana veriyoruz. Biz Ankara’ya meraklı değiliz, sen gerçekten samimiysen çık bu gece bu sözleri ver, al bütün milletvekillikleri senin olsun, bize lazım değil.