BEREKETLİ BİR YIL

Yağışta son 20 yılın en yağışlı döneminin yaşanması tarımda yüzleri güldürdü.

Ülkenin kalkınmasının yolu tarımdan ve inşaat sektörünün canlı olmasından geçer. Bu kapsamda bol yağışlı bir yıl geçirmenin bereketini yaşayan üreticilerin yüzleri gülüyor.

Elazığ’ın en büyük domates üreticisi olan Mehmet Tosun bu yılın çok verimli geçtiğini ifade ederek, “ Bu yıl üretim acısından güzel bir yıl oldu bilhassa biyolojik hastalıklar domates de yok denecek kadar azdı. ilk kez bu yıl her hangi bir tarım ilacı kullanma gereksinimi duymadık ufak tefek aksaklıklar da ise doğal ilaçlar kullanmaya çalıştık kükürt gibi, bitki gelişimi ve rekolte çok iyiydi.” Dedi.

YAĞIŞTA SON 20 YILIN EN BEREKETLİ YILI

Elazığ’da kuru domates üreticiliği yapan iş adamı Mehmet Tosun son 20 yılın en bol yağış alan yılı olduğunu belirterek, “ Bu yıl meteorolojik olarak son yirmi yılın en iyi kış ve yazını geçirdik. bilhassa yağışlar ve akabinde yeraltı ve kaynak sularının bolluğu üretimin artmasında yardımcı oldu, bahsettiğimiz bitkilerde biyolojik hastalıkların olmaması rekolte çokluğu bu kış ve yaza aylarının dengeli olmasındandı.” Diye konuştu.

 

KURU DOMATES EL İŞÇİLİĞİ İLE YAPILIYOR

Tosun köylü üreticiler ile birlikte yaptıkları kuru domates işinin el işçiliği ile yapıldığını ifade ederek, “Yaptığımız ürün "kurutulmuş domates " kendine özgü kurutmalık domates çeşidi ile üretimini yaptığımız ve köylü üreticilerimiz ile antlaşmamalı yaptığımız domatesin güneşte kurutma işlemidir. Sergi alanlarına dökülen domates el işçiliği ile ikiye bölünerek tuzlanıp ya da müşterinin isteklerine göre farklılıklar uygulanarak kurtulmaktadır. Biraz basit gibi görünse de müşterinin isteklerinin çeşitliliği bakımından hassas bir iştir.  Domates tam kuru yarı kurutulmuş olarak işlene bilmektedir.” Dedi.

GIDA ÜRETİMİ KONUSUNDA CİDDİ BİR ALT YAPI YOK

Elazığ, güneş ve hava akımının en klimatik bir bölge olduğunu ancak üretim konusunda ciddi bir alt yapı olmadığını belirten Mehmet Tosun ,” Kurutulmuş domates de pazar sıkıntısı pek olmaz. Çünkü sebze veya meyve de kurutma işlemi her bölgede olmaz. Diyebilirim ki Ege bölgemizin bir bölümü ile Elazığ coğrafyası dışında bir bölgede pazara hitap edebilecek bir kurutma ekolojisi yok. Elbette her yerde kurutula bilinir, Ancak kurutma işleminden sonra üründe renk, doku, tat ve benzeri durumlarda değişkenlik ve bozukluk olabilir. Elazığ güneş ve hava akımının en klimatik olduğu bir bölge olduğu için en iyi sebze ve meyve kurutma ortamına sahiptir. Ben ihracatcı firmalara ürün tedarik ediyorum ihracatçı firmalar adına üretim yapıyorum.  Benim direkt ihracat yapma şansım şu an için yok Çünkü ihracat yapabilmemiz için üretim miktarının çok olması ve ürünün ithalat yapacak yabancı ülkenin isteklerine göre çok çeşitli işlenmesi lazım.  Bu büyük bir maliyet ve kalifiye eleman demek maalesef Elazığ da Gıda üretimi konusunda ciddi bir alt yapı yok.” Diye konuştu.

SULU TARIM ALANLARI AZ

Mehmet Tosun Elazığ’ın 3 bir tarafının su ile çevrili olmasına rağmen sulu tarımın az olduğuna dikkat çekerek açıklamasını şöyle sürdürdü ,” Her işin olduğu gibi bu işin de sıkıntıları bulunmakta. Bizim en büyük sıkıntımız olabilecek doğal aksaklık ve hastalıklar. Olabilecek bir biyolojik hastalık da bütün bir yılınız, planımız ve de paramız bir anda sıkıntıya düşebilir. Yanı risk alarak bu işi yapıyoruz. Bir kaç kez böyle üzücü sezonlar da olmuştur. Bir diğer sıkıntımız Elazığ da sulu tarım yapılacak bölgelerin azlığı. İlimiz her ne kadar üç tarafı baraj ve göller ile çevrili olsa da sulama yapılan tarım alanlarımız toplam tarım alanlarının % 30 kadardır. Malatya da bu oran %80 ler dedir. Diğer bir sıkıntı Elazığ da artık tarım işçiliği bulunmamaktadır. Biz işçilerimizin çoğunu çevre illerden Güneydoğulu vatandaşlarımızdan temin etmekteyiz.” Dedi.

ELAZIĞ’IN TARIM DA CİDDİ BİR HAMLE YAPMASI LAZIM

Mehmet Tosun Elazığ’da köylü nüfusunun yok olmayla karşı karşıya kaldığını, tarımda ciddi bir hamle yapılması gerektiğini ifade ederek, “ Elazığ’da önerimiz tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin ürettiği ürünlerin mutlaka bir tarafı tarım endüstrisine dayandırması lazım. En büyük handikap üretim yaptıkları ürünün perakende de para etmemesi durumunda, bu ürünü farklı işleyip farklı bir pazara sunmaması en büyük kayıp. Bu yıl geçen yıla göre yaş domates fiyatı çok ucuz geçen yıl da çok pahalıydı, satış sadece perakende olunca bu yıl domates üreticisi zarar da ancak üretimini kurutma işlemine dönüştürmüş olsa, ya da hem kurutmalık hem sofralık iki farklı üretim çeşitliliği yapsa mutlaka birisinde kazanacaktır. Kaldı ki domates fiyatı çıksa da düşse de kurutulmuş domatesin bir ihracat fiyatı vardır. Bu da tarla da üretimin güzel olması durumunda çok güzel bir gelir ve geçim kaynağı oluşturulur. Elazığ doğal kurutma alanına sahip olmasına rağmen neden kuru üzüm çeşidi ile böyle bir sektör oluşturulmasın. Elbette öneri de bitmez bilgi de ama en önemlisi Elazığ’ da gerek tarım alt yapısı gerek iş gücü gerek üretim çeşitliliği bakımından Elazığ’ın tarım da ciddi bir hamle yapması lazım. Sadece organize sanayi bölgelerine yapılacak ve diyelim ki üç beş bin kişinin çalışması ile bu şehrin gelişimi mümkün değildir ve en kötü durumu

Elazığ’da artık bir köy nüfusu yok oluyor bu konu tartışılıp konuşulması gereken bir konu.” Diye konuştu.