Beritan Aşiretinde Yaylacılık

Doğu ve güney Doğu Anadolu'nun en büyük Aşireti olan Beritan aşiretinin yayla serüvenleri asırlardır sürüyor.

Doğu ve güney Doğu Anadolu’nun en büyük Aşireti olan Beritan aşiretinin yayla serüvenleri asırlardır sürüyor.

Bingöl’ün Karlıova, Muş’u Varto, Erzurum’un Hınıs ve Tekman ilçeleri arasından bulunan Şevti, Çavreş ve Şerafettin Dağı bölgesinde konaklayan Beritan Aşireti bir ilçe nüfusunu oluşturmakta. 8 bin hektarlık bir alanda yaklaşık 3 bin kişiden oluşan yaylacılar 4 ay kaldıkları yaylalardan Ağustos ayı sonlarında kışı geçirmek için, Elazığ ve Şanlu Urfa’ya doğru yol çıkıyorlar.

Beritan Aşireti kanaat önderlerinden, Hamza Sorgucu, Şahismail Gezici’ye Beritan Aşiretinin yayla yaşamları ile ilgili özel açıklamalarda bulundu.

“ Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin aşiret olarak en büyük nüfus potansiyeline sahip bulunan Beritan Aşireti’ne mensup aileler genel olarak hayvancılıkla geçinirler. Hayvancılık bu insanlarımızın vazgeçilmez ata mesleğidir. Bunların bir kısmı Çocuklarının eğitimi için Bingöl-Karlıova, Elazığ-Kovancılar, Elazığ Yazıkonak Beldesi ve Elazığ Merkezde ikamet etmektedirler. Bu aileler aynı zamanda farklı iş alanları ile iştigal etmekte olup hayvancılık geleneklerini de devam ettirmektedirler.

İlkbaharın gelmesi ile birlikte Beritan’lılar için yayla serüveni başlar. Urfa yöresinden sürüleri ile birlikte Bingöl ili Şevti , Çavreş , Şerafettin Dağı ve Muş ili dahilindeki yaylalarına gitmek üzere yola çıkarlar. Bir kısım aileleler ise üç katlı kamyonlarla hayvanlarını kara yolu ile yaylalara ulaştırırlar. Bin bir güçlükle yaylalara ulaşan Beritan’lılar için üretim ve kazanç dönemi başlar. Öncelikle elde edilen Yavru kuzu ve süt ürünleri ( süt ve sütten yapılan yiyecekler) onlar için temel kazanç kaynağıdır. Beritan Aşiretine mensup ailelerin yayla tercihlerinin ana sebebi yayla havasının ve sularının serin oluşudur. Çünkü koyun cinsi hayvanların sıcak havaya karşı mukavemetleri oldukça azdır. Yani sıcak alanlar ve serin olmayan sular koyun cinsinden olan hayvanlarda Sarılık (zerik) hastalığına sebep olmaktadır.” Dedi.

HAYVANCILIK KIRMIZI PETROL DEMKTİR.

Beritan Aişeri kanat önderi Hamza Sorgucu Hayvancılığın kırmızı petrol  olduğunu ifade ederek,”  Yaylada yetişen hayvanlardan elde edilen ürünler tamamen organik olur. Çünkü bu hayvanlar yayla otu, suyu ve havası ile beslenmektedirler. Elde edilen süt ürünleri üreticilerin kendi imkanları ile satışı yapılmaktadır. ET BALIK KURUMU’nun kapatılmasıyla et için kesime giden hayvanların satışı yörede bulunan kasap ve et firmalarına yapılmaktadır. Kırmızı petrol diye adlandırdığımız bu hayvanlardan edilen 1 Kğ. et 6 litre akaryakıta karşılık gelmektedir. Bu hayvanlardan daha fazla verim alabilmek için devlet destekli yardımların alınması kaçınılmaz hale gelmiş bulunmaktadır. Verimin arttırılması için dişi hayvanların kesimi beş yaş üstü olmalıdır. Koyunlardan elde edilen yünler ise artık eskisi gibi rağbet görmemektedir.” Diye konuştu.

YAYLALARA GİDİŞ VE DÖNÜŞLERDE YOL 1 AY SÜRÜYOR

Sorgucu yaylacılıkta yaşanan sıkıntılarında olduğunu belirterek,” Yaylacıların en büyük sorunu elde edilen ürünlerin pazarlanması, yayla gidiş-dönüşü ve yol boylarındaki konaklamalardır. Yayladaki sürülerin dönüşü Ağustos ayının sonlarına doğru başlar araçlarla dönüşü sağlanmayan hayvanlar bir ay gibi bir sürede Urfa yöresine intikal ederler. Dönüş yolunda ki konaklamalarda zaman zaman Güvenlik Güçleri ve yol güzergahındaki halkla bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Konaklamadaki kısıtlamaların kaldırılması yaylacıları bir nebze rahatlatacaktır.” Dedi.

OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA HAZİNEYE PARA YATIRILIYORDU

Kanaat önderi Hamza Sorgucu yaylacılıklarının Osmanlı imparatorluğu dönemine dayandığını ifade ederek,”  Beritan’lıların söz konusu yaylaları kendi tasarruflarına geçirmeleri yaklaşık 200 yıl öncesine dayanır. O günün şartlarında dedelerimizin Osmanlı İmparatorluğu hazinesine para yatırarak yaylaların kullanım hakkını kendi tasarrufuna geçirdikleri hususu büyüklerimiz tarafından söylenmektedir. İçinde bulunduğumuz bu dönemde dedelerimizin bu tasarrufu ile ilgili bize intikal eden herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Ancak yıllardır hiçbir ücret ödemeden bu yaylaların kullanım hakkını aşiret olarak elimizde bulunduruyoruz.” Diye konuştu