Erol, "Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ'ı Önemsiyor"

CHP'nin parti grup toplantısı 20 Eylül Pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Elazığ'da gerçekleştirilecek.

Elazığ’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek il teşkilatı ile parti binasında bir araya geldi.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ ELAZIĞ’I ÖNEMSİYOR

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol açıklamasında; "CHP’nin Elazığ’ı önemsediğini ifade ederek,” Ayın 19'u ve 20'si 20 Eylül tarihleri bizim için Elazığ için çok anlamlı tarihler. Ayın 19'unda sayın genel başkanımızı Elazığ'da misafir edeceğiz. Ayın 20'sinde de partimizin Grup toplantısını Elazığ'da yaparak yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Elazığ’a yaptıracağı okulun temel atma töreni var. İkisi de bizim için çok önemli. Niye? Birincisi grup toplantısının Elazığ'da tercih edilmesi son derece anlamlıdır. Bu ne anlama geliyor Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ’ı önemsiyor ve iktidarımızda da Elazığ önemsenen bir kent olarak bugüne kadar AKP iktidarı döneminde unutulmuşluğunu, sahipsizliğini bir tarafa bırakarak bu kenti bir sahibinin olduğunu ve bu kentte yapılacak hizmetlerle ilgili sayın genel başkanımız ben detayına çok gelmek istemem ama Elazığ kamuoyunun çok ilgisini çekecek müjdelerde ve açıklamalarda bulunacak. İkincisi 20 Eylül tarihinde saat 11'de Elazığ'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu belediye Bürokrasi ile birlikte İstanbul Belediyesi'nin Elazığ'da yapacağı okulun temel atma törenini gerçekleştireceğiz.” Dedi.

 FAKÜLTE DÜZEYİNDE BİR OKUL OLACAK

Erol İBB’nin yapacağı okulun bir üniversite, bir fakülte düzeyinde bir okul olacağını belirterek, “Bu okul çok önemli bir okul sayın genel başkan yardımcım. Şöyle: Okul yalnızca bir okul değil, okul fiziki olarak, ekonomik olarak, maliyet olarak bir üniversite fakülte düzeyinde bir okul. Yalnızca bir eğitim alanı da değil aynı zamanda eğitim ve öğretimin bir arada olacağı mesleğe dayalı el sanatlarına dayalı el sanatları geliştirmesine dayalı Gazi Meslek Teknik Teknik Anadolu Lisesi yani KDV dahil maliyeti 300 milyon Yani yaklaşık 10 okul bedelli bir okul yapıyoruz ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye genelindeki kendi bütçesi ile yaptığı okullar arasında en büyük Okulu İstanbul Belediyesi Elazığlılara yaparak Armağan edecek. O da bizim için son derece anlamlı ve önemli. Biz sizden sonra da arkadaşlarımıza çalışmalarımızı devam ettirip hem milletvekili arkadaşlarımızın hem Parti meclis üyelerimizi İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımız ve genel başkanımızı Elazığ'da en iyi şekilde ağırlayıp misafir edip Elazığlılarla bir birliktelik oluşturmak için buluşturmak için programımızda en ufak bir aksaklık olmasın diye çalışmaya devam edeceğiz. Sizi tekrar burada görmek güzel. Bugünden itibaren partimizin yöneticileri Elazığ’a akın edecekler, akın akın gelecekler. Yoğun 2 gün 3 günlük bir tempomuz var onun için arkadaşlarımız da yorulacaklar. Ben şimdiden emeği geçen bütün arkadaşlarımıza, yöneticilerimize, ilçe başkanlarımıza teşekkür ederim size de ayrıca örgütüm adına tekrar hoş geldiniz demek isterim. Sağ olun." dedi. 

CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN AĞIR, EN DERİN EKONOMİK VE SİYASİ KRİZİNİ YAŞIYORUZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili, Muharrem Erkek ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi;" Cumhuriyet tarihimizin en ağır, en derin ekonomik ve siyasi krizini yaşıyoruz. Bunun sorumlusu tabi bugün ülkeyi yönetenler. Bunun temel sorumlusu temel sebebi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında yaratılan keyfilik, hukuksuzluk. Sorun sistemde. Sistem ve ekonomi doğrudan bağlantılı. Sistemle adalet doğrudan bağlantılı. Siz demokrasinin saç ayağı olan yasama, yürütme, yargı etlerini bu üç gücü bir elde toplarsanız her şeyi mahvedersiniz. Türkiye maalesef bugün bunu yaşıyor. Parti genel başkanlığı yoluyla devlet ve hükümet yönetirseniz işte sorunlar bu şekilde ağırlaşıyor. Adalet yok oldu, adalete güven yok oldu. Çünkü kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hukuk devleti olamaz. Hukuk devletinin olmadığı yerde adalet tecelli etmez. Yalnızca, yalnızca mahkeme salonlarındaki adaletsizlikten bahsetmiyoruz Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Gelir dağılımında da adalet yok, sosyal adalet de yok, fırsat adaletsizliği de çok büyük, geçimde adalet yok. Hepiniz çok iyi biliyorsunuz bir yerde Ankara’da dört maaş, beş maaş, altı maaş alanlar ki bu maaşlar da öyle beş bin lira on bin lira değil çok yüksek maaşlar. Bir yerde ayda iki yüz bin lira, üç yüz bin lira maaş alanlar, diğer tarafta gıdaya ulaşmakta zorluk çeken çocuğuna kırmızı et yediremeyen anneler babalar. Milyonlarca asgari ücretli, otuz milyonun üzerinde ücretli çalışanımız var. Bunun yüzde altmışı yani on altı - on yedi milyonu asgari ücretli. Milyonlarca asgari ücretli, milyonlarca emekli, milyonlarca işsiz, milyonlarca genç, milyonlarca ev kadını. Neredeyse elli milyona yakın insan derin bir yoksullukla karşı karşıya bırakıldı. Yoksulluk bu toprakların, bu memleketin kaderi değil. Biz yoksulluğu yeneceğiz, yoksulluğu yönetmeyeceğiz. Yoksulluğu yönetmeyeceğiz, yoksulluğu yeneceğiz. Bu topraklarda yoksulluğu mutlaka bitireceğiz. Bu sistem öyle ucube bir sistem ki her şeyi çürüttü. Bir ülkede ülkeyi yönetenler zenginleşirken halk fakirleşiyorsa orada ciddi bir sorun var demektir. Orada ciddi bir sorun var demektir. İşte genel başkanımız devletin hazinesinin nasıl soyulduğunu her platformda her yerde cesur bir şekilde anlatıyor ve buna son vereceğini kararlılıkla söylüyor. Ülkemizin sorunları çok ağır ama çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Çünkü Türkiye büyük bir ülke, Türkiye güçlü bir ülke, kaynakları olan bir ülke. Nitelikli geçleriyle, girişimcileriyle, müteşebbisiyle, kadınıyla Türkiye seksen beş milyon çok büyük bir ülke, güçlü bir ülke. Ama kaynaklar maalesef vatandaş için değil yandaşlar için kullanılıyor.

NEREDE BU PARALAR

Erkek, “ Ak Parti hükümetlerinin yirmi bir yıldır tek başına yönetiyorlar. Kullandıkları toplam kaynak iki buçuk trilyon doları geçti. İki buçuk trilyon dolar. Ama 1923’ten Cumhuriyetimizin kurulduğu tarihten 2002’ye Ak Partinin iktidar olduğu tarihe bakın. Bütün Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin kullandığı kaynak yedi yüz on üç milyar dolar. Yedi yüz on üç milyar, iki buçuk trilyon dolar. Kamu özel işbirliği projelerinden de hazinden bir kuruş çıkmıyor diyorlar. Nerede bu paralar, nerede bu kaynak. Bunların hepsi ilk seçimden sonra iktidarımızda tabi ki incelenecek hukuk içerisinde. Yapacaklarımız net. İlk seçimde millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Türkiye’nin on üçüncü cumhurbaşkanı olacak ve Türkiye rahat bir nefes alacak. Yeni cumhurbaşkanımız, yemi meclis, yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir siyaset kültürü çok ciddi bir şekilde hem Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem altılı masa olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dört ayaklı çözüm stratejimizi genel başkanımız sürekli anlatıyor. Birinci ayak demokrasi, demokratik hukuk devleti. İkinci ayak üreten Türkiye, tarlada üreteceğiz, sanayide üreteceğiz, üniversitelerimiz bilgi üretecek. Bugün ilk beş yüzde üniversitemiz yok. Bizim ilk iki yüzde üniversitelerimiz vardı dünyada. Üçüncü ayak güçlü sosyal devlet. Dördüncü ayak sürdürülebilirlik. İlk bir haftada yapacaklarımız dahi belli. Türkiye’nin on üçüncü cumhurbaşkanının ilk imzalayacağı genelge kamuda israfın önlenmesi genelgesi olacak. Kamudaki bu saltanat bitecek. Araç saltanatı da bitecek bu şatafat da bitecek israf da bitecek. İlk imzalayacağı kararname strateji ve planlama teşkilatı kararnamesi olacak. 2011 yılında devlet planlama teşkilatını kapattılar işte sorunlarımız her geçen gün ağırlaşıyor. Tarımda da planlama, eğitimde de planlama, sanayide de her alanda planlama olacak. O planlama teşkilatının içerisinde a partisinden b partisinden değil Türkiye’nin en liyakatli kadroları görev yapacak. İlk çıkartacağımız kanun ilk bir haftada olacak bunlar. İlk çıkartacağımız kanun siyasi ahlak kanunu olacak. O kanunumuzda hazır, planlama teşkilatı kararnamemiz de hazır hepsi hazır. Neden siyasi ahlak kanunu. Çünkü bugün maalesef siyaset bir zenginleşme aracına dönüştürüldü. Siyasette de kirlenme çok büyük. Bunun hepsini düzelteceğiz ilk bir haftada. Esnafımızın gerek esnaf kefaretten, gerek halk bankasından aldığı kredilerin faizleri tamamen silinecek, esnafımız rahat bir nefes alacak. Anaparalarda yeniden yapılandırılacak. Türkiye çok güçlü büyük bir ülke esnaftan alacağı faize ihtiyacı yok. İlk bir haftada çiftçimizin tarım kredi kooperatiflerinden ya da ziraat bankasından kullandığı kredilerin faizleri tamamen silinecek anapara yapılandıracak. Çiftçimiz de rahat bir nefes alacak. İlk bir haftada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin göz bebeği tank palet fabrikası Katar’dan alınacak ordumuza teslim edilecek. Bütün yapacaklarımız belli, ne. Hepsi planlandı hepsi çalışıldı. Kadrolarımız, projelerimiz yasal ve anayasal altyapımız ve makul bir sürede tabi ki sağlıklı güçlü bir siteme geçeceğiz. Bu ucube sitem ve bu yönetim tamamen güvenini kaybetti. Güven kaybolduğu zaman hiçbir sorunu çözemezsiniz. Çok değerli Elazığlılar, çok değerli hemşerilerim, değerli basın mensupları güven ve itibarlı bir iktidar kaybettiyse o iktidar Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemez. Onun için bize katılın diyor genel başkanımız, bize katılın diyor. Cumhuriyet Halk Partisi dünyanın en köklü beş partisinden biridir, dünyanın. Bizim köklerimizde Kuvâ-yi Milliye var, bizim köklerimizde Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk var, bizim köklerimizde Cumhuriyet demokrasi var, adalet var, sosyal demokrasi var. Onun için bize katılın diyor genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Bu demokrasi mücadelesinde bize katılın, bu adalet mücadelesinde bize katılın. Çocuklarımızın geleceği için gelecek kuşaklar için verdiğimiz mücadelede bize katılın diyor. Bende buradan il başkanlığımızdan il başkanımız çok değerli milletvekilimiz çok değerli partililerimiz ile birlikte tüm Elazığ’a ve Türkiye’ye seslenmek istiyorum. Bu kutsal mücadelede bu büyük mücadelede bize katılın. Bu partiler üstü bir mücadele artık tek adam rejimine karşı, bu adaletsiz düzene karşı mutlaka demokrasiyi ve adaleti bu topraklarda tesis edeceğiz. Bizim derdimiz bu memlekette hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her çocuk iyi beslensin, her çocuk protein alsın, her çocuk iyi eğitim alsın. Üniversite kazanan gençlerimiz artık yurt sorunu barınma sorunu yaşamasın. Bunların hepsini çözeceğiz ve biz inanıyoruz ki değerli basın mensupları ilk seçimde otoriter sistemden, keyfilikten, adaletsizlikten, hakkaniyetsizlikten yana olanlar değil, ilk seçimde demokrasiden yana olanlar kazanacak. Çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum."