ELAZIĞ VE TUNCELİ'DEKİ ARI ÖLÜMLERİ TEDİRGİNLİK YARATIYOR

Tunceli Arı Üreticileri Birlik Başkanı Kazım Doğan ve Elazığ Arı üreticileri Birlik Başkanı Fırat Canbay, son günlerde arı ölümlerinin arttığını belirterek, bölgeye arıcılık enstitüsü kurulması gerektiğini söyledi.

Tunceli Arı Üreticileri Birlik Başkanı Kazım Doğan ve Elazığ Arı üreticileri Birlik Başkanı Fırat Canbay, son günlerde arı ölümlerinin arttığını belirterek, bölgeye arıcılık enstitüsü kurulması gerektiğini söyledi.

 

Arıcılığın büyük önem kazandığı bölgede, son günlerdeki arı ölümleri, bal üreticilerini tedirgin etmeye başladı. Arı ölümlerinin araştırılması ve çözüm bulunması amacıyla arı üreticileri, bölgede arıcılık estitüsü kurulması talebinde bulundu.

 

Tunceli Arı Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Doğan, arıcılığın büyük önem kazanmasına rağmen bal üreticilerin son günlerde arı ölümleri karşısında tedirgin olduğunu belirterek, "Bölgemizde son yıllarda arıcılık önem kazanan bir sektör olmaya başladı. İlin mevcut doğal yapısı, doğal zenginliği, flora çeşitliliği, bizde insanımızın hem geri dönüşü, hem yaşam arzusu, hem de buralarda yapabileceği bir iş olarak arıcılığı görmeye başladılar. Şu anda yaklaşık birliğimize kayıtlı 700 arıcımız var. Toplam bu yıl 52 bin kovandan teşvik alındı. Arı ölümlerinde Türkiye genelinde ilk 4'te biz de varız. Yaptığımız araştırmalarda incelenmesi için gönderdiğimiz numune sonuçlarında Varroa'ya bağlı ölümler olduğunu gördük. Buna da arıcılarımızın sürekli aynı ilacı kullanmasının yol açtığını düşünmekteyiz. Gelen sonuçlar da bu şekilde. Bir diğer nedeni ise arıcılarımızın dışarıdan aldığı ana arılar, olgunlaşmamış ana arılar olmakta ve bu da arılara ciddi manada zarar vermekte. Bunun için ya arıların doğal yolla çoğalmasını teşvik etmemiz gerekecek, ya da kendimizin ana arı yetiştirmemiz gerekiyor. Bizim girişimlerimiz sonucunda artık, Tarım Sigortaları Havuzu'nun (TARSİM) i adres göstermeye başladılar. Bizden arıcılarımızın sigorta yapması gerekmekte, bu istenmekte, böyle bir zarar tanzimi yapılabilinir. TARSİM'in sigorta bedelini karşılaması, doğal afetler veya vahşi hayvan saldırılarıyla ilgili, kapsam biraz daha genişletilmeli. Bu tür arı hastalıkları da dahil edilmeli" dedi.

 

Elazığ Arı Üreticileri Birliği Başkanı Fırat Canbay da, tahlillerin labaratuar ortamında yapılması gerektiğini belirterek, "Tüm tahlillerin laboratuar ortamında yapılması lazım. Ama maalesef bölgemizde böyle ciddi bir çalışma yapılmamakta, bunun sonucunda da bölgemizdeki arıcılar yavaş, yavaş işi bırakma eyilimine girmekteler. Genelde kırsalda arıcılık yapıldığı için, arıda bir farklılık gözlemlediği zaman nereye müracaat edeceğini bilmiyor. Tarım teşkilatı da maalesef bu konuda duyarlı değil. Tarım teşkilatının bölgedeki arıcıları ziyaret edip teknik olarak desteklemesi, aynı zamanda mevcut bir sıkıntı durumunda da oradan numune alıp, numuneyi laboratuara götürüp, sonucu üreticiye bildirmesi gerekiyor. Bu yapılmayınca üretici numuneyi kendisi alıyor, ne kadar doğru alabilirse laboratuara kendisi götürüyor. Tarım teşkilatının teknik personellerinin bu bölgelerde arıcılardan almış olduğu numuneleri laboratuara ulaştırmaları lazım. Buradaki sonuçları da değerlendirip arıcıya ulaştırması gerekiyor. Aynı zamanda arıcıya ulaştırdığı sonucu da bakanlığa ulaştırması gerekiyor. Ama maalesef afaki sonuçlar var. Daha önceki dönemlerde bölgemizde en yakın Bingöl'de arıcılık araştırma enstitüsü vardı, ne yazık ki onlar da aldırdı. Bölgemizde böyle bir enstitü, bir kurum, kuruluş söz konusu değil. Hal böyle olunca da tarım teşkilatı, iş yoğunluğu diyelim, teknik personel yetersizliği diyelim, bundan kaynaklı arıcılarla çok hasbihal olunmamakta. Böyle de olunca arıcı kendi çözümünü kendisi üretiyor. Bu da teknik olmadığı için, koloni kayıplarına neden olmaktadır. Bizim beklentimiz, ivedi bir şekilde bu bölgede bir arıcılık araştırma enstitüsünün kurulması, bu kurumun, arı ölümleri ile ilgili, arcılığın gelişmesi için çalışma yapması ve bu anlamda da bakanlığı harekete geçirmesi gerekmektedir" diye konuştu.