SAĞLIK BAKANI AKDAĞ ELAZIĞ'DA

Elazığ'a gelen sağlık Bakanı Recepğ Akdağ, Valiliğe gelişinde Elazığ valisi Murat Zorluoğlu, Milletvekili Metin Bulut, sağlık camiası, Ak Parti il ilçe başkanları ve protokol tarafından karşılandı.

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, ABD ve Almanya gibi devletlerin küçük devletçikleri bir araya getirerek federal devletler kurup böyle bir devlet yapısına sahip olduğunu belirterek, "Onların 200-300 sene önce yaptıklarını biz 1000 sene önce hem de hiç bir federasyona ihtiyaç duymadan, kalmadan, beylikleri bir araya toplayarak, Osmanlı Devleti altında toplamışız" dedi.

 

İncelemelerde bulunmak üzere Elazığ'a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ilk olarak valiliği ziyaret etti. Vali Murat Zorluoglu tarafından karşılanan Bakan Akdağ, şeref defterini imzaladıktan sonra makam odasına geçti. Vali Zorluoğlu'ndan brifing aldıktan sonra burada konuşan Bakan Akdağ, herkesin Nevruz Bayramı'nı kutlayarak, çocukluğunda yaşadığı Nevruz anılarını anlattı.

 

Daha sonra süreç ve referandumla ilgili konuşan Bakan Akdağ, "Bu güzel günleri Türkiyemiz'de zaman zaman huzursuzluğa alet etmek isteyenler oldu. Şükürler olsun ki hükümetimizin çok yerinde kararlı mücadelesiyle bugünler Türkiye’de geride kalmıştır. Artık terörün herhangi bir günü, bir sebebi bahane ederek milletimizin üstüne baskı kurmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu husustaki kararlığımız, İç işleri bakanlığımızın, güvenlik, kolluk kuvvetlerimizin kararlı çalışmalarıyla devam ediyor. Ayda bir Sayın Cumhurbaşkanımız bizi Külliye’de bakanlar kurulunu toplar biliyorsunuz. Külliyedeki toplantılarda her zaman güvenlik önemli bir madde olarak konuşulmaktadır. Bu hususta milletimiz müsterih olsun. Bu ülkede Allah’ın izni ile sayıları kaç olursa olsun, arkalarında hangi kuvvetler bulunursa bulunsun, teröre fırsat vermeyeceğiz, başını ezdiğimiz terörün bir daha başını kaldırmayacak şekilde baskılamaya, üzerine gitmeye devam edeceğiz. İnşallah 16 Nisan’daki referandum Türkiye’yi güçlendirerek, gerek ekonomik açıdan, gerek terörle mücadele açısından, gerekse gençlerimize iş alanları oluşturmak açısından Türkiye’de yeni bir sayfa açacaktır" dedi.

 

Elazığ'ın cazibe merkezi programı içerisinde yer aldığını hatırlatan Bakan Akdağ, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan batıya yaşanan göçü durdurmayı hedeflediklerini belirterek, "Elazığ'ın da içinde olduğu illerimizde biliyorsunuz hükümetimiz cazibe programı adı altında çok ciddi bir teşvik programı başlatmış durumdadır. Şimdi geldiğimizde sayın valimizden, ticaret odası başkanımızdan öğrendim, 200’ün üstünde başvuru var. Elbette bunlar değerlendirilecek. Bunlardan uygun olanlar yatırıma dönüşecek. Ama sonuç itibariyle Elazığ'ın da söz konusu 23 ilden birisi olarak çok güçlü bir yatırım cezp edeceğine, çekeceğine dair emareler oluşmuş durumda. Bundan dolayı doğrusu çok memnun oldum. Çünkü bizim maksadımız hükümet olarak Doğu Anadolu’da Güney Doğu Anadolu’dan, Orta Anadolu’dan batıya göçü önlemektir. Göç bir taraftan, göç edilen, yani kendisinden göç edilen, gidilen şehirleri ekonomik açıdan zayıflatırken, vatandaşlarımızın göç ettiği, gidip yerleştiği şehirlerde de şehircilik problemlerine ve başka sosyal problemlere yol açmaktadır. Dolayısıyla inşallah bu cazibe programıyla Elazığ'ın da içinde bulunduğu 23 ilimiz ciddi bir sanayi hamlesine kavuşmuş olacak ve kalkınmamız bu illerde hızlanacaktır" diye konuştu.

 

Bakanlığı ile ilgili Elazığ'dan sonra Baskil ve Keban ilçelerinde de incelemelerde bulunacağını anlatan Bakan Akdağ, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

"ALMAN MİLLETVEKİLİNİN NE SÖYLEDİĞİNE KIYMET VERMEM"

Bir Alman milletvekilinin, referandumda "Evet" çıkması durumunda Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne almayacakları yönündeki bir gazetecinin sorusunu Bakan Akdağ, "Bir Alman milletvekilinin ne söylediğine doğrusu hiç kıymet vermem. Biz büyük bir milletiz. Türkiye’yi şu yada bu şekilde sindirmeye korkutmaya, ürkütmeye çalışanlar buna beyhude uğraşıyorlar. Türkiye büyük yürüyüşüne devam edecektir. 16 Nisan’dan sonra bugün hızlı adımlarla yaptığımız bu yürüyüş, Allah’ın izni ile koşar adım devam edecektir" diye yanıtladı.

 

"SURİYELİ DOKTOR VE SAĞLIK PERSONELİ SURİYELİLER'E SAĞLIK HİZMETİ VERECEK"

Suriyeli doktorlarla ilgili son durum hakkındaki bir başka soruya da Bakan Akdağ, "Suriyeli doktorlardan diploma getirenlere eğitimler verdik. Sınavlar yaptık. Türkiye’de Suriyeli doktorları yada diğer Suriyeli sağlık çalışanlarını, Suriyeli misafirlerimize hizmet edecek şekilde düzenleme yapıyoruz. Ama altını çiziyorum; özellikle Suriyeli misafirlerimize hizmet edecek şekilde. Bu sene içerisinde bunlar gerçekleşecek" şeklinde karşılık verdi.

 

"BİN YIL ÖNCE BEYLİKLERİ OSMANLI DEVLETİ ADI ALTINDA TOPLADIK"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde yayın yapan bir televizyonun hava durumunu verirken, Doğu Anadolu Bölgesi'ni "Kürdistan" diye vermesi konusundaki değerlendirmesi soruna Bakan Akdağ, "Havalarını alırlar. Bu millet, bundan bin sene önce bu topraklarda bir üniter devlet kurdu. Referandumla ilgili de bazen yalan yanlış biçimde federasyondan falan bahsedenler var. Elbette ki mevcut referandum, mevcut Anayasa, üniter devlete sıkı sıkıya bağlı bir yapıyı muhafaza ediyor. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Almanya gibi, Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı ülkeler kendi tarihsel süreçleri içerisinde küçük devletçikleri bir araya getirerek, federal devletler kurup böyle bir devlet yapısına sahip olmuşlar. Biz onların son 200-300 yılda yaptıklarını bin sene önce hem de hiçbir federasyona ihtiyaç kalmadan, beylikleri biraraya toplayarak Osmanlı Devleti altında toplamışız. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk, 1923’te. Bu büyük millet, bir kurtuluş savaşı verdi ve peşinden de cumhuriyeti kurduk. Bu cumhuriyet bir üniter yapı kurdu. Türkiye’nin bu üniter yapısı sapasağlamdır. Hem böyle bahsedildiği gibi bir meseleye Türkiye’nin ihtiyacı yoktur, hem de bu milletin bunlara müsaade etmesi mümkün değildir. Dolasıyıla birileri heveslenebilirler ama her zaman olduğu gibi bundan sonra o da hevesleri kursağında kalacaktır" ifadelerini kullandı.

 

Bakan Akdağ valilikteki programının ardından Doğukent mahallesinde yapımı devam eden Şehir hastanesini gezerek çalımlar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

 

Sağlık Bakanı recep Akdağ, kampusta 4 hastane yapıldığını ifade ederek,” Burada 1038 yataklı büyük bir küllüye inşa ediyoruz. Şuan mevcut Sağlık Bakanlığımıza bağlı hastanelerimizin kapalı alanı 58 bin m² civarında biz bunu 350 bin m²’nin üzerine çıkarıyoruz. Bunun sebebi hizmet alacak vatandaşlarımızın son derece rahat imkanlarda hiçbir sıkıntı çekmeden hizmet almaları hem de hizmeti veren sağlık çalışanlarımızın kaliteli bir hizmeti kolayca verebilmelidir. Bu hastaneler adeta bir canlı organizma gibi inşa ediliyor. Bütün birimleri birbirleriyle irtibat halinde hastanelerden dışarı çıkmadan adeta geniş ışık alan sokaklarla hastaneler iç mekânlarla birbirine bağlanıyor. Hastaneler diyorum, biz her ne kadar şehir hastanesi diye ifade ediyorsak da bulunduğumuz alanda 4 hastane inşa etmiş oluyoruz. “ dedi.

 

PALU VE KOVANCILAR İLÇELERİ ARASINDA 100 YATAKLI HASTANE YAPILACAK

Bakan Akdağ, Palu ve kovancılar ilçeleri arsına 1090 yataklı bir hastane yapılacağı müjdesini de vererek,” Bu arada Baskil’de, Maden’de, Karakoçan’da hastanelerimiz tamamlandı. Arıcak’ta da 10 yataklı bir entegre hastane planlamış durumdayız. ;Arsa meselesi vardı çözüldü. Palu ve Kovancılar’ın hastanesi çok eski, bu iki ilçe birbirine çok yakın dolayısıyla iki ayrı küçük hastane yapmak yerine iki ilçenin orta noktasına 100 yataklı ama ihtiyaç halinde 150 yataklığa büyütülebilecek mükemmel bir hastane yapacağız. Bugün bu kararı aldık, yatırım programına bunu teklif ederek İnşallah bu eseri de kazandırmış olacağız. “diye konuştu.

 

ELAZIĞ’DA SEZERYEN ORANI ÇOK YÜKSEK

Sağlım Bakanı Akdağ Elazığ’da sezaryen oranının yüksek olduğunu belirterek,” Şehirde sezaryen oranı çok yüksek bu hususta özel sektörümüzü uyardık. Vatandaşlarımıza bir uyarım var. İhtiyaç olmadığında lütfen sezaryen talebinde lütfen siz bulunmayın. Size öneriliyorsa bunu da doğru bulmayın. Sezaryen ihtiyaç olduğunda anne ve bebeğin hayatını kurtaran bir ameliyattır. Ama ihtiyaç olmadığında da anne ve bebeğe normal doğuma göre riskler yüklemektedir. Sonraki doğumlar için bu riskler artmaktadır. Sağlık çalışanlarına hasseden teşekkür etmek istiyorum. Son 3 senedir anne ölümleri sıfır. Bazen hiç istemediğimiz halde anne ölümleri olabiliyor. Ama bu Elazığ’da bütün sağlık kadrosunun ebesinden üniversite hastanesindeki hocasına kadar bu anlamda çok hassas bir şekilde gayret gösteriliyor.” Dedi.