Tek Başına Yardım Kuruluşu

Bağımsız il genel meclis üyesi Cuma Telçeken, Maden Bölgesinde kapı, kapı yardım dağıtıyor.

ZOR OLANI BAŞARDI

24 Haziran 2018'de yapılan seçimlerde il genel meclis üyeliğine seçilen Cuma Telçeken, 2018 seçimlerinde AK Partinin kendisini kabul etmediğini, diğer partilerden gelen teklifleri de kendisinin kabul etmediğini ifade ederek, Seçim bölgesi olan Maden bölgesinde seçmeninin desteği ile bağımsız olarak girdiği seçimlerden il Genel Meclisi üyeliğine seçildiğini söyledi. Telçeken, seçildikten sonra siyasi partilerden gelen tekliflere teşekkür ettiğini ve şimdilik görevini bağımsız il Genel meclis üyesi sıfatıyla sürdüreceğini söyledi.

KAPI KAPI YARDIM DAĞITIYOR

Bağımsız İl Genel Meclis Üyesi Cuma Telçeken, iş insanları tarafından kendisine gönderilen ramazan paketlerini köy, köy, mezra, mezra gezerek yardıma ihtiyacı olan insanlara dağıtıyor. Bölge halkını iyi tanıdığını ve yardıma ihtiyacı olan insanları bildiğini ifade eden Telçeken, Kesinlikle ayrım yapmıyoruz. İş insanlarımız bizim karakterimizi bildikleri için yardım paketlerini bize gönderdiler, bizde adil bir şekilde dağıtımını yapıyoruz. Zaman, zaman istismar edenler çıkıyor, “Bize de yardım kolisi ver biz sana oy vermişti,” diye onlara verdiğim cevap ise bir daha oy vermeyin. Biz Allah rızası için bize gönderilen yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakla mükellefiz” Dedi.

Maden İlçesi Bağımsız İl Genel Meclis üyesi Cuma Telçeken, Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Şah İsmail geziciye verdiği özel röportajında bağımsız olarak nasıl seçildiği, partilerden teklif alıp almadığı, ramazan ayında tek başına kapı,kapı yardığım dağıtması ve gelecekle ilgili planları ile ilgili konular hakkında bilgi verdi.

Neden bağımsız olarak seçimlere girdiniz?

Ben Ak Partiden il genel meclisi üyeliği için müracaat ettim almadılar. MHP ve İyi partiden teklif geldi. Onları da ben kabul etmedim. Daha sonra Ak partiden teklif geldi gel bizden aday ol dediler. Bu defa da ben kabul etmedim dik duruşumu bozmadım.  Gidip bölgemde ki seçmenimle görüştüm aldığım cevapta,” Nerden gelirsen gel biz seninleyiz, senin arkandayız her türlü zorlukta yanındayız ” dediler. Bende aldığım bu destek ile seçimlere bağımsız aday olarak girdim. Seçimlerde en yakın parti adayına da 900 oy fark atarak seçildim.

Seçilemem diye endişe etmediniz mi?

Bağımsız seçime girmek, yürek, ister cesaret ister. Her şeyin bir bedeli vardır, emek vermeden bedel ödemeden başarıya ulaşmak mümkün değil. Bende seçim bölgemde çok güzel şeyler yapıyorum, emek veriyorum, bedel ödüyorum, kapı, kapı geziyorum, düğününe hastasına cenazesine koşuyorum. Her zaman insanların yanında oluyorum gücüm yettiği yere kadar yardıma koşuyorum.

Destek görüyor musunuz?

Bağımsız il genel meclis üyesiyim, hiçbir kamu kurum ve kuruluş müdürlerinden bir sıkıntım yok. İl Özel İdare Genel Sekreteri olsun, İl Tarım, Sağlık, Tüm müdürlüklerle bir sıkıntım bir problemim yok. Milletvekillerine gelince bakın isim vererek söylüyorum, Metin Bulut, Zülfü Demirbağ, Sermin Balık, Bir önceki il başkanı Ramazan Gürgöze, şimdiki il başkanı Şerafettin Yıldırım, CHP Milletvekili Gürsel

Erol, açık yüreklilikle söylüyorum zerre kadar bir sıkıntım yok.

Siyasi partilerden teklif alıyor musunuz?

Tüm siyasi partilerinden bana kendilerine katılmam yönünde teklifler geldi. Bütün partiler derken BBP ve HDP’yi dışarda bırakarak söylüyorum. Ben hepsine teşekkür ediyorum.  Şuanda hiçbir partiye katılmayı düşünmüyorum. AK Parti’den de çok sayıda teklif geldi. Bu teklifleri için teşekkür ediyorum. Bu teklifleri benim için onur ve şereftir. Değerli bir büyüğüm ve abim var. Onun ricası benim için bir emirdir. Herkesin hayalinde milletvekilliği vardır. Ancak bu ben düşünüyorum ve istiyorum demekle olmaz. Bunu vatandaşlar ve toplum isteyecek. Bende milletvekili olmak isterim. Neden olmasın ki, vekil olduğunuzda sadece bir bölgenin değil 10 ilçe bir merkezin vekili oluyorsunuz.  Bu noktada şunu da özelikle belirtmek istiyorum, önceliğim Maden, Sivrice ve Alacakaya olur. Çünkü bu bölge yıllardır mağdur edilmiştir. Ben bütün vekillerimizi seviyorum. Takdiri de Elazığ kamuoyuna bırakıyorum.

 

Tek başınıza yardım dağıtıyorsunuz zor olmuyor mu bu yardımları nereden temin ediyorsunuz?

 

Her Ramazan’da yaptığımız şeyler. Bunu Ben yapmıyorum Bunu hayırsever iş adamları yapıyor. İl içinden il dışından özellikle İstanbul’da bulunan iş adamlarımız ramazan ayında hazırlattıkları yardım kolilerini,Türkiye’nin her yerinden iş adamları özelikle İstanbul’dan benimle iletişime geçiyorlar. Yapacakları yardımı bana teslim edeceklerini ifade ediyorlar. İş adamlarımız, ‘Sana inanıyoruz ve güveniyoruz. Bizim verdiğimiz gıda ve çocuklarımıza hediye ettiğimiz giyesileri senin adresine teslim edeceğini biliyoruz.’ diyorlar. Ben sadece vesile oluyorum. Yöreyi çok iyi tanıdığım için kimin ihtiyacı olup kimin olmadığını çok iyi biliyorum. Kapı kapı götürüp yardımları teslim ediyorum. Bu da bana büyük bir keyif ve mutluluk veriyor. Bu vesileyle hem ben hem de hayır sahipleri dua alıyoruz. Bu yıl biraz eksik kaldı.  Bu da pandemi yasaklarından kaynaklandı.

 

 İhtiyacı olmayanlarda yardım istiyor mu? Nihayetinde siyasi bir kimliğiniz var.

Zaman zaman muhtarları arayıp bana oy versin ya da vermesin sosyal güvencesi olmayan insanların isimlerini isterim. Zaman zaman karşılaşıyorum.  Yardımı götürüp teslim ettiğim insanlar ‘sana oy vermedim.’ Diyor. Vermeye bilirsin, yarın yine verme… Zamana farklı durumlarla da karşılaşıyorum. Örneğin; gittiğim bir köyde maddi durumu çok iyi olan biri benden gıda yardımı istedi. Bu talep karşısında ayıp değil mi? İhtiyacı olan insanlara bu yardımı yapalım dedim. Bu kişi bana ben sana 4 oy verdim. ‘ dedi. Bu tablo karşısında bagajdan yardımı çıkartıp kendisine verdim ve bana bir daha oy verme…  Sen yapmış olduğum o kadar hizmeti görmüyorsun. Şu 150 liralık koliyi görüyorsun, dedim.

İhtiyacı olmayanlar da mı yardım istiyorlar?

Yalancı, riyakar ve iki yüzlü bir toplum yaratılmış… Üreten değil sadece tüketen bir toplum yaratılmış durumda… Her şeyi devletten bekleyen tembel bir toplum var. Sosyal devlet fakire ve fukaraya yardım etmek için vardır. Sosyal devlet budur. Ama sen ihtiyacı olan olmayan herkese gıda vermişsin, kömür vermişsin vatandaşı alıştırmışsın. Bu durum çok kötü ve tehlikeli bir durumdur. Bu durum vatandaşı tembelliğe sürükler. Artık sen bu vatandaşa git arazini sür de diyemezsin, hayvancılık yap da diyemezsin. Çünkü her şey ayaklarına kadar gidiyor. Ancak bütün bunlara rağmen öyle onurlu , öyle şerefli ve öyle onurlu yoksul ailelerimiz var ki; sizlerin aracılığıyla o ailelerimizin ellerinden öptüğümü ifade etmek istiyorum.  Çok yakından tanıdığım bir aile var. 4 tane çocuğu var. Evlerine bir lira bile maaş girmiyor. Ben bu aileye yardım etmek istedim. Bana ne dediler biliyor musunuz? Bizden daha kötü durumda olanlar vardır, onlara yardım et abi dediler. Bu durum beni çok duygulandırdı. Bu vatandaşımız yardımlara bu şekilde yaklaşırken kapısının önünde traktörü, arabası olan çocukları iş güç sahibi olan insanların yardım almak için uğraştığını da gördüm.

İçinizi acıtan durumlarla karşılaşıyor musunuz?

Maden’de ki 38 köyün 38’ine de gittim. 70 mezranın 70’ini de ziyaret ettim. Binlerce evi ziyaret ettim.  Birkaç gün önce Çalkaya köyünde Zülküf  Taşdemir isimli hemşerimizin evine tesadüfen gittim.  Evdeki kadın vatandaşımız ağlayarak dayı bizi kurtar dedi. Evin içini gezince kadınla birlikte oturup ağladım. Ben bu aileden daha gariban ve ihtiyaç sahibi olan aile belki vardır ama görmedim. İnanın ki hayvan barınakları bile bu vatandaşımızın kalmak zorunda kaldığı evden daha iyidir. O kadar zor şartlarda yaşamaya çalışıyorlar. Bu tablo karşısında kaymakam beye bilgi verdim. Kaymakam bey sağ olsun. Kaymakam bey bu ailemize ev yapabilecek bir yetkiye sahip değildir. Bu yetki devlet büyüklerimizdedir. Kaymakam beyin yapacağı şey sadece nakdi yardım ile sınırlıdır. Ekonomik durumu iyi olan insan bir şekilde yetkili konumundaki kişilere ulaşıyorlar. Sorunlarını tıkır tıkır çözüyorlar. Ama garibanlar kimseye ulaşamıyor. Seslerini kime duyuracaklar? Bu vatandaşların sorunu kimse vekile ulaştırmaz ki… Kaymakam da görmez. Bakın ben iki yıldır meclis üyesiyim, Zülküf Taşdemir’in yaşamış olduğu durumu benden önce kaymakama ileten bir kişi çıkmış mıdır? Bu insanlarımızın yaşadıkları durumu valiye, vekillere ve yetkili konumlarda ki diğer kişilere ulaştırırlarsa ben inanıyorum ki, sosyal devletin gereği olarak bu insanlara yardım eli uzatırlar.