ULUSAL SORUNLAR KARŞISINDA BİR ARADA OLABİLMEYİ, BİRLİKTE HAREKET EDEBİLMEYİ BAŞARABİLMELİYİZ

CHP Elazığ Milletvekili Adayı Gürsel Erol,' Hepimiz ayrı siyasi düşüncelere sahip olabiliriz. Siyasi söylemlerimiz birbirimizden farklı da olsa, ulusal sorunlar karşısında bir arada olabilmeyi, birlikte düşünebilmeyi ve hareket edebilmeyi başarabilmeliyiz' dedi.

CHP Elazığ Milletvekili Adayı Gürsel Erol,” Hepimiz ayrı siyasi düşüncelere sahip olabiliriz. Siyasi söylemlerimiz birbirimizden farklı da olsa, ulusal sorunlar karşısında bir arada olabilmeyi, birlikte düşünebilmeyi ve hareket edebilmeyi başarabilmeliyiz” dedi. 

 

Elazığ’da KOSGEB KOBI Gelişim Destek Programı'nın tanıtım toplantısı Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda yapıldı.  Programa,  CHP Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili Adayı Gürsel Erol’da katıldı.

Bu ülkede yaşanan her sorunun 81 milyon yurttaşının ortak sorunu olduğun aktaran CHP Tunceli Milletvekili ve Elazığ Milletvekili Adayı Gürsel Erol, “ Onun için hepimiz ayrı siyasi düşüncelere sahip olabiliriz. Siyasi söylemlerimiz birbirimizden farklı da olsa, ulusal sorunlar karşısında bir arada olabilmeyi, birlikte düşünebilmeyi ve hareket edebilmeyi başarabilmeliyiz.  Bugüne kadar herkesin kendi görev süreci içerisinde  kamu bütçesinden kamu yatırımlarına yönelik  hizmetleri olmuştur. Hükümetlerin yatırım yaparken  2 tercihi vardır.  Bunlardan birinci kamu yatırımı ve ikincisi kamu hizmetidir.  Türkiye’de bütün hükümetlerin yaptığı iştir. AK Parti Hükümeti döneminde duble yollar,  şehir hastaneleri,  oto yollar, havaalanları doğru yatırımlardır. Ama öncelik  sıralaması ihtiyaçlara göre planlamanın kısa ve uzun vadeli planlamalarla ilgili yer ve zamanlaması ile ilgili sorun olabilir” diye konuştu.

 

Bir hükümetin yapması gerekenin kendi ülkesine karşı yatırım politikası olduğuna vurgu yapan Erol,” Birde kamu hizmetleri vardır. Kamu hizmeti de,  hükümetlerin bir bölgenin sosyolojik  ve  coğrafik yapısına göre,  ekonomik değerleri ne göre,  yer altı kaynaklarına göre, turizm potansiyeline göre, bir kentin gelişimine ayrıcalık tanıyarak katkı sunmasıdır. Üretim değerleri üzerinden  tarımın geliştirilmesi, yeni sanayi sektörlerinin geliştirilmesi, sanayiciliğin ürettiklerine yeni bir pazar alanı yaratma, turizm  bölgesi ilan ederek turizmin gelişmesi olabilir.  Yani kamu hizmeti hem  üretim değerleri üzerinden kenti ayağa kaldırmak hem de kenti ayağı kaldırırken yeni istihdam alanları oluşturmaktır. Bizim istihdam politikamız genelde  kamu kuruluşlarına ya İŞKUR’dan ya da taşeron adı altında personel istihdam etmektir. Aslında bu doğru bir politika değildir.  İnsanlarımızı tembelliğe itiyoruz.  Hâlbuki üretim değerleri üzerinden kentin gelişimine katkı verebilsek, o kentte insanlar üretim içerisinde kendi işletmelerini kursalar, tarımı, hayvancılığı geliştirseler, hem siyasetçiler sıkıntı yaşamayabilir, hem de insanları siyasetçilere mahkumda etmemiş olacağız” diyerek sözlerini tamamladı.