1974 yılında tamamlanan Keban Barajı’nın su tutmasıyla oluşan Keban Baraj Gölü, 675 km²’lik yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük ikinci baraj gölü ve dördüncü büyük gölü unvanını taşıyor. Elazığ, Tunceli ve Erzincan illerinin sınırlarında yer alan göl, toplam 30,1 milyar m³ su hacmi ve 125 km’lik uzunluğuyla dikkat çekiyor. Göldeki en yüksek su seviyesi 861 metreye kadar ulaşabiliyor.
Barajın Hidrografik Yapısı
Keban Baraj Gölü, Murat Nehri, Karasu ve Peri Nehirlerinin birleşmesiyle oluşurken, barajın ardından Fırat Nehri devam ederek Atatürk Barajı’nı besliyor. Böylelikle Keban Barajı, Türkiye’nin enerji ve sulama projelerinde stratejik bir rol üstleniyor.
Balıkçılık ve Sulamada Önemli Rol
Baraj gölünün su tutmasıyla birlikte bölge halkı, tarımın yanı sıra balıkçılık faaliyetlerine yöneldi. 1974 yılından itibaren kurulan kooperatifler sayesinde balıkçılık, Elazığ ve çevresinde önemli bir geçim kaynağı haline geldi. Özellikle baraj gölünde kurulan tesislerde alabalık üretimi hız kazandı ve bölge ekonomisine katkı sağladı. Bunun yanında göl suyu, tarımsal sulama faaliyetlerinde de kullanılmaya başlandı ve bölgedeki tarım alanları bu gelişmeden olumlu etkilendi.
Ulaşımda Köprü ve Feribot Dönemi
Keban Baraj Gölü’nün oluşması, bölgedeki ulaşım dinamiklerini de değiştirdi. Elazığ ve Tunceli arasındaki ulaşım, feribot seferleriyle sağlanırken, Elazığ ile Ağın ilçesi arasında daha önce feribotla yapılan ulaşım, 2015 yılında inşa edilen köprü sayesinde karayolu ile gerçekleştirilmeye başlandı. Bunun yanı sıra Elazığ ile Çemişgezek ve Pertek arasındaki ulaşım, halen feribotlarla sağlanıyor.
Doğal ve Ekonomik Bir Değer
Keban Baraj Gölü, yalnızca Türkiye’nin enerji altyapısında değil, aynı zamanda balıkçılık, tarım ve bölgesel ulaşım açısından da hayati bir öneme sahip. Hem doğal güzellikleriyle hem de sağladığı ekonomik katkılarla bölge halkının yaşamında vazgeçilmez bir yere sahip.